DOLAR 42,1039 0,39%
EURO 48,3479 0,60%
ALTIN 5.318,85-0,20
BITCOIN 4211857-6.318%
İstanbul
17°

KAPALI

SABAHA KALAN SÜRE

admin

admin

01 Kasım 2025 Cumartesi

Engin Çağlar trafik kazasında hayatını kaybetti.

Engin Çağlar trafik kazasında hayatını kaybetti.
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Engin Çağlar Türk sinemasının en saygın ve sevilen simalarından biri, Yeşilçam’ın unutulmaz “jön” karakterlerinin sembol ismi Engin Çağlar’ın vefat haberi sanat camiasında büyük bir şok dalgası yarattı. 1 Kasım 2025 tarihinde yaşanan bu acı kayıp, hayranlarını derin bir üzüntüye sevk ederken, ölümünün ardındaki çarpıcı detaylar kamuoyunda büyük merak uyandırdı. Çünkü usta oyuncunun son günleri, yaklaşan bir onurlandırma töreni ve şaşırtıcı derecede iyi bir sağlık durumuyla gölgeleniyordu.

Sadece bir hafta önce kapsamlı bir check-up yaptırdığı ve yapılan kontrollerde hiçbir sağlık sorununun tespit edilmediği öğrenilen 85 yaşındaki sanatçının, bu denli ani bir şekilde aramızdan ayrılması, durumu daha da trajik hale getirdi.

Engin Çağlar trafik kazasında hayatını kaybetti.

Usta oyuncu Engin Çağlar, hayatının en acı sonunu, Şişli’deki evine yalnızca 200 metre mesafede yaşadı. Kaynaklardan edinilen bilgilere göre, Engin Çağlar geçirdiği bir trafik kazası sonucu yaşamını yitirdi. Kendisine bir motosikletin çarpması sonucu ağır yaralanan Çağlar, çevredeki vatandaşlar tarafından derhal hastaneye kaldırıldı. Ancak doktorların tüm yoğun çabalarına ve müdahalelerine rağmen kurtarılamayarak hayata gözlerini yumdu. Bu elim kaza, Türk sineması için 2025 yılının en sarsıcı olaylarından biri olarak kayıtlara geçti.

Sanatçının beklenmedik vedası, özellikle Film-San Vakfı’ndaki başkanlık görevi nedeniyle gelecek hafta almayı planladığı onur ödülü düşünüldüğünde, hem sevenlerini hem de çalışma arkadaşlarını derinden yaraladı. Gerçek adı Çağlan Övet olan Engin Çağlar, 1940’lı yıllarda İstanbul’da dünyaya geldi ve kısa sürede Türk sinemasının altın çağında yıldızlaşan isimlerden biri oldu.

Özellikle 1960’lı ve 1970’li yıllarda sahip olduğu popülarite, onu dönemin en çok aranan erkek oyuncuları arasına soktu. Çağlar, sadece yakışıklılığıyla değil, aynı zamanda canlandırdığı rollerdeki beyefendi duruşuyla da hafızalara kazındı ve “jön” karakterinin Türkiye’deki sembollerinden biri haline geldi. Sinema tarihimizin en büyük kadın efsaneleri olan Türkan Şoray, Hülya Koçyiğit ve Fatma Girik gibi isimlerle birçok filmde başrolü paylaşarak adını ölümsüzleştirdi.

Yeşilçam’a damga vuran kariyeri boyunca, “Aşka Susayanlar”, “Tatlı Dillim” ve “Yalnız Adam” gibi yapımlardaki unutulmaz performanslarıyla izleyicinin gönlünde taht kurdu. Oyunculuk kariyerindeki başarılarının ardından sinema sektörüne katkılarını sürdürme kararı alan sanatçı, ilerleyen yıllarda yapımcılığa yönelerek beyaz perdeye farklı alanlarda hizmet etmeye devam etti. Sinema dünyasına hem sanatçı hem de yönetici olarak sunduğu bu katkıların bir nişanesi olarak, Film-San Vakfı’nın da kurucu üyeleri arasında yer aldı.

Usta ismin vefatının duyulmasının ardından, Film-San Vakfı sosyal medya hesapları üzerinden büyük bir üzüntüyle taziye mesajı yayınladı. Mesajda, Türk Sineması’nın ve Yeşilçam’ın Değerli Oyuncusu ve Vakfın Kurucu Üyelerinden Engin Çağlar’a rahmet dilenirken, ailesine ve sevenlerine başsağlığı dilekleri iletildi. Engin Çağlar’ın anısının yaşatılması adına, ölümünden sadece günler sonra almayı beklediği ödülün geleceği merak konusu oldu.

Yeşilçam’ın bu değerli ismi, son yolculuğuna yarın (kaynakta bu şekilde belirtilmiştir) uğurlanacak. Cenaze namazı, Şişli Camii’nde öğle namazına müteakip kılınacak ve Engin Çağlar, buradan sonsuzluğa uğurlanacak. Türk sinemasına bıraktığı eşsiz miras ve kibar kişiliği, kendisini sevenler tarafından daima hatırlanacak. Bu kaza, sinema tarihimizin önemli bir sayfasının trajik bir biçimde kapandığının göstergesi oldu.

Tüm sinema ve sanat camiası yasta. Usta oyuncu yarın, sevenlerinin omuzlarında son yolculuğuna çıkacak; cenaze namazı Şişli Camii’nde öğle namazını takiben kılınacak. Bu acı kaybın detaylarına yönelik en güncel araştırmalar devam ederken, bu elim kazanın meydana geldiği yer olan https://www.Haberixir.com sitesindeki gelişmeler de yakından takip edilmektedir. Yeşilçam’ın bu büyük efsanesinin ani ve trajik vedası, hepimizi derinden etkiledi ve Yeşilçam Jönü Engin Çağlar ismini unutulmaz kılan filmleri bir kez daha izlenmeye başlandı.

Devamını Oku

Kış Lastiği Taktırmayanın Cezası 5.856 TL

Kış Lastiği Taktırmayanın Cezası 5.856 TL
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Kış Lastiği Cezası tehlikesi, soğukların yaklaşmasıyla birlikte yeniden gündeme geldi ve milyonlarca sürücüyü yakından ilgilendiriyor. Kış lastiği zorunluluğu uygulaması, daha önceki 1 Aralık tarihinden öne çekilerek bu yıl itibarıyla 15 Kasım’da başlayacak. Yetkililer, 15 Kasım tarihinde başlayacak bu uygulamanın 15 Nisan 2026 tarihine kadar devam edeceğini resmi olarak duyurdu. Bu erken başlangıç, sürücülerin hava koşullarına daha erken hazırlanmasını hedefliyor.

15 Kasım Son Kış Lastiği Taktırmayanın Cezası 5.856 TL

Bu kritik uygulama esas olarak ticari araçları kapsasa da, kış lastikleri özel araçlar için de can güvenliği açısından hayati önem taşıyor. Uzmanlara göre, hava sıcaklığı 7 derecenin altına düştüğü anlarda yaz lastiklerinin yolda tutunma performansı hızla azalıyor. Islak, karlı veya çamurlu zeminlerde yüksek yol tutuşu sağlayan bu lastikler, sürüş güvenliğini büyük ölçüde artırıyor ve böylece Kış Lastiği Cezası riskini de ortadan kaldırıyor. Bu nedenle, kış lastiği takmak sadece yasal bir yükümlülük değil, aynı zamanda olası kazaları önleyen hayati bir tedbirdir.

Yeni dönemle birlikte denetimler, Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı başta olmak üzere Emniyet ve Jandarma ekipleri tarafından ortaklaşa yürütülecek. Hazırlıksız yakalanan ticari araçların olumsuz hava koşullarında yola devam etmesine kesinlikle izin verilmeyecektir. Ticari araç sahipleri için denetim detayları ve zorunluluk listesi hakkında anlık bilgileri https://www.Haberixir.com adresi üzerinden de takip etmek gerekebilir çünkü yaşanacak herhangi bir olumsuzluk anında Kış Lastiği Cezası hemen kesilebilir. Bu sıkı denetimler, yolların kapanmasını ve trafikte zincirleme kazaların artmasını engellemeyi hedefliyor.

Sürücülere lastik seçimi konusunda da oldukça önemli bir uyarı yapıldı. Uzun süre boyunca depoda bekletilmiş lastikler, hiç kullanılmamış olsalar bile zamanla orijinal özelliklerini kaybedebiliyor. Bu durum, lastiklerde balans sorunlarına yol açabileceği gibi, yol tutuş performansını da ciddi şekilde düşürüyor. Bu sebeple yetkililer, lastik alırken üretim tarihine bakılması gerektiğini önemle vurguluyor ve sürücüler üretim tarihi geçmiş lastiklerle yakalanarak Kış Lastiği Cezası riskini artırmamalıdır.

Tüm bu uyarılara rağmen, hazırlıksız yakalanan ve kurala uymayan sürücüleri dehşete düşürecek bir gelişme yaşandı. Yeni yılda belirlenen trafik cezaları kapsamında, kış lastiği takmama eyleminin sürücülere maliyeti rekor seviyeye ulaştı. Bu yüksek rakam, kural ihlali yapan ticari araç sürücülerini derinden sarsacak bir yaptırım olarak uygulanacak. Zira 15 Kasım’dan itibaren yapılacak kontrollerde, uygulanacak olan Kış Lastiği Cezası miktarının dudak uçuklattığı öğrenildi.

Zorunlu olduğu halde aracına kış lastiğini taktırmayan ticari araç sürücülerine kesilecek idari para cezası tam 5 bin 856 TL olarak belirlendi. Bu devasa ceza, kış lastiği alım maliyetinin çok üzerine çıkıyor ve sürücülere büyük bir maliyet yaratıyor. Ancak sürücüler, cezayı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde öderlerse, kanun gereği yüzde 25’lik indirim hakkından faydalanabiliyorlar.

İndirimli ödeme miktarının ise yaklaşık 4 bin 392 TL olduğu hesaplanıyor ve bu güncel gelişmeleri takip etmek adına https://www.Haberixir.com adresi de önemli bilgiler yayınlamaktadır. Sürücülerin hem güvenlik hem de bütçe açısından bu Kış Lastiği Cezası riskini almamaları hayati önem taşımaktadır. Kış Lastiği Cezasının aniden bu kadar yükselmesi, trafikteki güvenliği artırma hedefiyle yola çıkan ancak sürücülerin cüzdanlarını yakacak olan “acil durum freni” kararı gibidir. Cezalar ne kadar caydırıcı olursa, hazırlıklar o kadar hızlı tamamlanacaktır.

Devamını Oku

Yeni Faylar Daha Büyük Depremlerin Habercisi mi?

Yeni Faylar Daha Büyük Depremlerin Habercisi mi?
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Yeni Faylar Tespiti Balıkesir’in Sındırgı ilçesinde yaşanan iki büyük sarsıntının ardından bölgedeki hareketlilik endişe veriyor. Dokuz Eylül Üniversitesi’nden (DEÜ) Prof. Dr. Hasan Sözbilir, bölgede yürüttüğü detaylı arazi incelemeleri sonucunda kritik bulgulara ulaştı. Daha önce “ölü” kabul edilen ve on binlerce yıldır hareket etmeyen fayların yeniden çalıştığı gözlemlendi. Bu yeni fay segmentlerinin, yakın zamanda 6.1 büyüklüğünde yeni depremler üretme potansiyeli taşıdığı belirtiliyor. Bu durum, bölge için uzun süreli bir “deprem fırtınası” uyarısını da beraberinde getirdi.

Yeni Faylar Korkutan Gerçeği Gözler Önüne Serdi..

Balıkesir Sındırgı’da kısa süre aralıklarla iki kez 6.1 büyüklüğünde şiddetli sarsıntı kaydedildi. İlk deprem Ağustos ayında, ikincisi ise Ekim ayında aynı bölgeyi tekrar vurdu. Bu sarsıntılar, sadece Balıkesir’de değil, aynı zamanda İzmir, İstanbul ve Bursa gibi pek çok çevre ilde de yoğun şekilde hissedildi. Her iki olayda da bazı binalar yıkıldı ve çok sayıda yapıda ciddi hasarlar meydana geldi. Prof. Dr. Sözbilir bölgeye giderek incelemelerde bulundu ve elde edilen Yeni Faylar Tespiti sonuçları kamuoyuna duyuruldu.

Uzmanlar, Sındırgı’nın güneyindeki dağlık bölgelerde kapsamlı arazi çalışmaları gerçekleştirdi. Bu çalışmalar sırasında daha önce hiç hareket etmemiş yeni fayların varlığı net bir şekilde tespit edildi. Milyonlarca yıl önce aktif olan bu hatlar, son on bin yıl içinde çalışmadığı için “ölü fay” olarak nitelendiriliyordu. Ancak son yaşanan depremlerle birlikte bu sistemlerin yeniden hareketlendiği açıkça gözlemlendi ve bu bulgular şaşkınlık yarattı.

Fay parçaları 10 ila 15 kilometre uzunluğunda olup, bazı yerlerde birleşerek 45 kilometreye kadar uzayabiliyor. Bu durum, Yeni Faylar Tespiti bölgesinde karmaşık bir tektonik yapının harekete geçtiğini kanıtlıyor.

Prof. Dr. Sözbilir’in açıklamasına göre, bölgedeki iki büyük sarsıntı aynı fay zonu içerisinde ancak birbirinden bağımsız segmentlerde meydana geldi. Önce batıdaki bir fay kırıldıktan yaklaşık iki buçuk veya üç ay sonra, 15 kilometre doğusunda bulunan başka bir fay parçası kırıldı. Bu faylar, dağlık alandan ovaya doğru basamak şeklinde bir dizilim gösteriyor.  zira bu Yeni Faylar Tespiti hattının farklı kot farklarıyla (750 metreden 250 metreye kadar) kademeli şekilde ilerlediği görüldü. Araştırmacılar, bölgenin jeolojik riskini gösteren beş farklı basamak yapısı belirledi.

Bölgedeki jeotermal sistemin varlığı da deprem riskini artıran önemli bir faktör olarak öne çıkıyor. Emendere yöresindeki sıcak su kaynaklarının hemen altından aktif bir fay hattının geçtiği biliniyor. Jeotermal sistem ile diri fayların aynı yerde bulunması, deprem aktivitesinin hemen sonlanmasını imkansız hale getiriyor. Bu kritik jeolojik koşullar, bölgedeki sarsıntıların kısa sürede kesintiye uğramayacağı anlamına geliyor. Prof. Dr. Sözbilir, elde edilen bulgularla birlikte, Yeni Faylar Tespiti sonucu yaşanan sarsıntıların aylarca sürecek bir deprem fırtınasına dönüşebileceği uyarısını yapıyor.

Bu durumun sonucunda Sındırgı’nın mevcut yapı stoğu için hızlıca tedbirler alınması gerekiyor. İlk depremde yıkılan binaların boşaltılmış olması sayesinde ikinci büyük sarsıntıda can kaybı yaşanmadı. Ancak son depremlerde oluşan orta ve ağır hasarlı binalar, bölge halkı için büyük bir tehdit oluşturmayı sürdürüyor. Uzmanlar, vatandaşların can güvenliği için bu tür yapıların derhal boşaltılmasını talep ediyor. Gelecekte yaşanabilecek olan en az 5 büyüklüğündeki depremler, bu hasarlı yapıların tamamen yıkılmasına neden olabilir.

Bölgede Yeni Faylar Tespiti ile tetiklenen hareketliliğin sonucu olarak, benzer büyüklükte (6.1 civarında) sarsıntıların bile birkaç ay daha devam etme ihtimali bulunuyor ve önemli uyarıları yakından takip etmek için https://www.Haberixir.com adresini ziyaret edebilirsiniz. Vatandaşların tehlikeli binalardan kesinlikle uzak durması hayati önem taşıyor.

 

Bölgedeki yeni fayların durumu, uyuyan devlerin aniden uyanmasına benziyor; milyonlarca yıldır sessiz kalan bir sistem, jeotermal enerji ve tektonik baskıyla tekrar hareketlenerek, potansiyel olarak uzun süreli ve yıkıcı bir sarsıntı dönemini başlatıyor.

Devamını Oku

İmamoğlu’nun Danışmanı İbrahim Özkan Gözaltına Alındı..

İmamoğlu’nun Danışmanı İbrahim Özkan Gözaltına Alındı..
0

BEĞENDİM

ABONE OL

İbrahim Özkan Gözaltı haberi, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne (İBB) yönelik devam eden yolsuzluk soruşturmasının beklenmedik bir aşamaya geçtiğini gösteriyor. Tutuklanarak görevden uzaklaştırılan Ekrem İmamoğlu’nun danışmanı ve bağımsız meclis üyesi olan Özkan, Mali Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekiplerinin sabah operasyonuyla yakalandı. Başsavcılık tarafından yürütülen geniş kapsamlı soruşturma; “rüşvet”, “irtikap” ve “suç örgütüne üye olmak” gibi ciddi iddiaları içerirken, gözlerin bir kez daha İstanbul Adliyesi’ne çevrilmesine neden oldu.

İBB YOLSUZLUK SORUŞTURMASINDA KRİTİK GÖZALTI

İbrahim Özkan Gözaltı kararı, siyaset ve adliye koridorlarında büyük yankı uyandırdı. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne yönelik yolsuzluk iddialarını kapsayan soruşturma, yeni bir boyuta ulaştı. Sabah saatlerinde İstanbul Emniyet Müdürlüğü Mali Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri, Özkan’ın evine hızla bir operasyon düzenledi. Özkan, görevinden uzaklaştırılan İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun danışmanı ve aynı zamanda yakın mesai arkadaşlarından biri olarak biliniyordu.

Soruşturmanın odağında yer alan iddiaların ciddiyeti kamuoyunda büyük merak uyandırmaktadır. Dosyada yer alan zanlılar hakkında “suç örgütü yöneticisi olmak”, “rüşvet”, “irtikap” ve “ihaleye fesat karıştırmak” gibi ağır suçlamalar bulunuyor. Bu geniş kapsamlı soruşturmanın en kritik adımlarından biri, İmamoğlu’nun danışmanı hakkında İbrahim Özkan Gözaltı talimatının savcılık makamınca verilmesi oldu. Özkan’ın, görevden uzaklaştırılan İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun yakın çevresinden olması, soruşturmanın önemini daha da artırıyor.

İbrahim Özkan’ın sadece danışmanlık göreviyle sınırlı kalmadığı da bu süreçte yeniden gündeme taşınıyor. Özkan, aynı zamanda bağımsız meclis üyesi olarak da aktif görev yapmaktaydı. Bu nedenle adli süreç, belediyecilik faaliyetleri açısından kritik bilgilere ulaşılmasını sağlayabilir; eğer siz de bu tarz son dakika gelişmelerini merak ediyorsanız https://www.Haberixir.com adresinden gelişmeleri takip edebilirsiniz. İlerleyen süreçte yaşanacak gelişmelerin, İBB’deki İbrahim Özkan Gözaltı sürecinin ardından kamuoyunu uzun süre meşgul etmesi beklenmektedir.

Operasyonun ardından gözaltına alınan Özkan’a Emniyet’te bekletilme yapılmadı. Bunun yerine, şüpheli doğrudan doğruya İstanbul Adliyesi’ne sevk edildi ve burada ifade işlemleri için hazırlıklar başladı. Savcılık makamında ilerleyen saatlerde başlayacak olan sorgu, soruşturmanın seyrini belirleyecek önemli bir dönüm noktasıdır ve bu durumun hemen ardından İbrahim Özkan Gözaltı sonrası hakimlik sevk kararı beklenmektedir.

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, soruşturmayı her geçen gün daha da detaylandırırken, bu son gözaltı kararı ile birlikte dosyaların daha da netleşeceği tahmin ediliyor. Türkiye’nin en büyük belediyelerinden birini sarsan bu yolsuzluk iddiaları zincirinde, İbrahim Özkan Gözaltı gelişmesi büyük bir heyecan yarattı. Kamuoyunda geniş yer bulan tüm bu gelişmeler ışığında, İBB’yi derinden etkileyen bu hukuki süreç hakkındaki en güncel bilgileri https://www.Haberixir.com üzerinden takip etmek gerekecek. Bu ifadelerin, daha önce tutuklanan Ekrem İmamoğlu’nun dosyasını nasıl etkileyeceği ise en çok merak edilen konudur.

Devamını Oku

Vergi Düzenlemesi ev sahiplerini üzecek..

Vergi Düzenlemesi ev sahiplerini üzecek..
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Vergi düzenlemesi Kira Gelirlerini ilgilendiriyor , mülk sahiplerini büyük bir endişeye sevk etti. Gelir İdaresi Başkanlığı (GİB), Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde (TBMM) görüşülen yasa teklifinin kira gelirleri için yeni bir vergi getirmediğini kesin bir dille duyurdu. Ancak yapılan resmi açıklamada, asıl kritik noktanın bazı mevcut istisnaların ortadan kaldırılacağı belirtildi. Emekli olmayan ve yüksek gelire sahip olan mülk sahiplerinin muafiyetlerini kaybedeceği bu düzenleme, 1 Ocak 2026’dan itibaren geçerli olacak. Bu önemli gelişme, milyonlarca vatandaşı yakından ilgilendiriyor ve vergi sisteminde büyük bir değişimin sinyallerini veriyor.

Vergi Düzenlemesi ev sahiplerini üzecek..

Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde (TBMM) görüşülen yasa teklifi, mülk sahiplerini büyük bir telaşa düşürdü. Kira Gelirlerine Yeni Vergi geldiği yönündeki iddialar, sosyal medya platformlarında hızla yayılarak kamuoyunda büyük bir kafa karışıklığına neden oldu. Gelir İdaresi Başkanlığı (GİB) bu spekülasyonlara kayıtsız kalmadı ve anında yanıt verme gereği duydu. Başkanlık, yapılan düzenlemelerin iddia edildiği gibi sıfırdan bir vergi getirmediğini net bir dille açıkladı.

GİB’in açıklamasına göre, mevcut sistemde mesken kira gelirleri herhangi bir kesintiye uğramadan tahsil edilmeye devam ediyor. Elde edilen gelir, halihazırda uygulanan istisna tutarı olan 47 bin lirayı aşıyorsa, bu gelirlerin izleyen Mart ayında beyan edilerek gelir vergisi ödenmesi gerekiyor. Yani mülk sahipleri, zaten bu yasal yükümlülüğü yerine getiriyordu; ancak bu yeni kanun teklifi, kira gelirlerine yeni vergi uygulanmasından ziyade, mevcut istisna haklarını yeniden tanımlamayı amaçlıyor. Bu ince detay, tüm tartışmaların odağı haline geldi.

Mevcut şartlara göre 47 bin liralık istisnadan yararlanamayan belirli gruplar zaten bulunuyordu. Örneğin; ticari, zirai veya mesleki kazanç elde edenler ile toplam geliri 2025 yılı için belirlenen 1 milyon 200 bin lirayı aşanlar bu muafiyet hakkını kullanamıyordu. Bu karmaşık ve heyecan uyandıran vergi düzenlemesi hakkında daha fazla ayrıntıya ulaşmak isteyenler, https://www.Haberixir.com linkini güncel gelişmeler için takip etti. Ancak şimdi, kira gelirlerine yeni vergi iddialarını gölgede bırakan istisna kaldırma düzenlemeleri geliyor ve ev sahiplerinin uykularını kaçırıyor.

Tüm bu gelişmeler ışığında, gözler Meclis’ten çıkacak son karara çevrilmiş durumda. Asıl büyük değişiklik, yasanın yürürlüğe giriş tarihi olan 1 Ocak 2026’dan itibaren elde edilecek mesken kira gelirlerini etkileyecek. Zira GİB’in açıklamaları gösteriyor ki, bu tarihten itibaren istisna uygulamasının kapsamı önemli ölçüde daraltılacak. Milyonlarca vatandaşı yakından ilgilendiren ve vergi dengelerini değiştirecek o asıl düzenleme bu son paragrafa doğru yaklaşıyor.

Peki, bu düzenlemeler kimleri doğrudan etkileyecek ve kimlerin muafiyeti korunacak? Emekli, dul, yetim ve maluliyet aylığı alanların istisna hakkı, mevcut şartlarla aynen korunmaya devam edecek. Ancak diğer tüm kira geliri elde eden mükellefler için 47 bin liralık muafiyetin kaldırılacağı açıklandı; bu da küçük miktardaki kira gelirlerine yeni vergi hesaplaması yapılacağı anlamına geliyor. Tüm gelişmelerin nihai sonucunu ve bu yasal değişikliğin etkilerini https://www.Haberixir.com adresi üzerinden okuyucularımız takip edebilirler. GİB, yeni bir vergi olmasa da, istisna hakkını kaybedenlerin sayısının artacağını böylece resmen duyurmuş oldu.

Devamını Oku